( 15 Mayıs )
İnsanlar çok eskiden beri havacılığa
ilgi duymuşlar, uçmayı amaçlamışlardır. İlk uçak yapım çalışmalarını Roger
Bacon başlattı. Sonra Leonardo da Vinci bugünkü uçağın ilkel
biçimini hazırladı. Clement Ader 1890 yılında buharla çalışan ilk hava
aracını yaptı. Wright kardeşlerin 1913 yılında yaptıkları uçakla
uçmalarından sonra; uçaklar savaşta kullanılmaya başlandı.
Tarihte ilk uçak saldırısı 1911 yılında
Trablusgarb'ta İtalyanlar tarafından Türklere karşı yapıldı. Bu savaşta
uçaklardan biri, askerlerimizin ateş etmesi sonucu düşürüldü.
Havacılığın ilerlemesi ile birlikte uçak
kullanmak ve yönetmek bir meslek halini aldı. Hava taşıtını kullananlara
pilot denir.
İlk Türk pilotları Fransa ve
İngiltere’de öğrenim gören Hüseyin, Münif öğretmen, Sadi Fuat, Fazıl, Fethi,
Sadık ve Nuri Beylerdir.
Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı 1914
yılında Fethi Bey görevli olarak uçağı ile Mısır'a doğru yola çıktı. Uçak Arap
Yarımadasında Tabariye Gölü yakınında düştü. Fethi Bey şehit oldu. Arkadaşlarından
haber alamayan Sadık ve Nuri Beyler onu aramak için Arabistan'a giderken
Toroslar üzerinde uçaktan düştü. Onlar da şehit oldu.
İlk savaş pilotlarımızdan Binbaşı Fazıl
Bey Birinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde İstanbul üzerinde beş İngiliz uçağı
ile tek başına savaştı. Düşman uçaklarından birini düşürdü. Kurtuluş Savaşı
başlayınca Anadolu'ya geçti. Savaş boyunca uçak bölük komutanı olarak görev
yaptı.
27 Ocak 1923 günü Fazıl Bey'in uçağının
motoru bozuldu. Dönüşe dayanamayan uçak düştü. Fazıl Bey şehit oldu.
1964 yılında Kıbrıs Harekatında pilot
yüzbaşı Cengiz Topel de şehit düştü.
Hava
şehitlerimiz yurdumuz uğruna şehit düşmüşlerdir. Yurdumuz; üzerinde yaşadığımız
topraklardan ülkemizi çevreleyen deniz kıyılarından ve bunlar üstündeki
gökyüzünden oluşur.
Çağımızda savaşlar çoğu zaman göklerde
başlıyor. Zaferler göklerde kazanılıyor. Bunun için Atatürk havacılığın
gelişmesine önem verdi. Gençleri havacılığa özendirmek için 1925 yılında
Türk Hava Kurumu'nun kurulmasını istedi. Türk Hava Kurumu yurttaşların
yardımı ile günden güne gelişmektedir.
Hava
şehitlerimizin anılarını yaşatmak için İstanbul’da Fatih Parkında ve yurdumuzun
çeşitli kentlerinde anıtlar yapıldı. Her yıl bu anıtlar önünde düzenlenen
törenlerle Hava Şehitlerimiz anılır. Anma törenlerinde havacılığın önemi
anlatılır. Şiirler okunur. Uçaklar gösteri uçuşları yaparlar.
İLK HAVA ŞEHİDİMİZ
Türk havacıları
bugüne kadar birçok şehit
vermiştir. Şimdi
bunlardan birinin nasıl
şehit düştüğünü
öğreneceksiniz.
İlk havacılarımızdan olan Binbaşı Fazıl
Bey, son derece yurtsever, olağan üstü cesur, mesleğine açık ve bilgili bir
havacıydı. Birinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde İstanbul üzerine gelen beş
İngiliz uçağı ile tek başına savaşması onu milli kahraman yapmıştı. Fazıl Bey
bu saldırıda bir düşman uçağını hasara uğratmış, kendi uçağı da ağır şekilde
yaralanmıştı. Buna rağmen, benzini tükenen uçağını alana indirmeyi başarmıştı.
Kurtuluş Savaşı başında o da birçok arkadaşı ile Anadolu'ya kaçmış, savaş
boyunca Uçak Bölüğü komutanı olarak hizmet görmüş, 5 Eylül 1922 günü de binbaşılığa
yükselmişti.
27 Ocak 1923 günü idi. Binbaşı Fazıl,
öğrencisi Deniz Astsubayı Emin ile havalanmıştı. Motor üst üste arıza yaptı.
Binbaşı Fazıl alana inmek için dönmek istedi. Fakat hızı azalan ve yerden
sadece 35 metre yükseklikte olan uçak bu dönüşe dayanamadı, yere çakıldı.
Öğrenci Astsubay Emin hemen şehit oldu. Beyin kanaması geçiren Binbaşı Fazıl
da, hastaneye kaldırıldıktan altı saat sonra hayata gözlerini yumdu.
Binbaşı Fazıl'ın şehit düştüğü gün, yani
27 Ocak, Hava Şehitlerini Anma Günü olarak kabul edildi. Bu anma günü yıllarca
devam ettikten sonra. Ocak ayında havaların genellikle kötü olması, bu yüzden
törenlere gerektiği kadar kalabalığın katılmaması göz önünde bulundurularak
Hava Şehitlerini Anma Günü 15 Mayısa alındı.
Artık her 15 Mayıs günü, yurt için
görevlerini başarma uğrunda canlarını esirgemeyen havacılarımızı saygı ile
anıyoruz. Türk Hava Kuvvetlerinde görev almış olanlara sağlık ve başarılar
diliyoruz.
Doğan Kardeş
Dergisi'nden
HAVA ŞEHİTLERİ
Kartal bile uçmadı göklerde böyle hızla,
Buludan geçtiniz, yıldızları aştınız.
Kurtardınız bu yurdu çelik kanadınızla,
Dar görerek yerleri göklerde savaştınız.
Ay yıldızın her zaman dolaşırken göklerde,
Size durmak düşmezdi kanat varken bu yerde.
Bir ejderdi gökler ki aşılmaz yedi katlı,
Onu bile geçtiniz kuşlar gibi kanatlı...
Fakat bazen düştünüz, kırıldı kanadınız,
Tarihlere yazılı unutulmaz adınız.
Bu yurt için yükselip, bu yurt için öldünüz.
Siz toprağa düşmeden kalplere gömüldünüz.
İ. Hakkı SUNAT
|
HAVA ŞEHİTLERİNE
Yurt nöbeti göklerdedir,
Göğe sınır çizilmesin.
Kartallara durak olmaz,
Bir kez yola dizilmesin.
Yeni çağın
gerçeği bu :
Göktekiler korur
yurdu.
Yiğit yazar ordu
ordu,
Paraşütler
çözülmesin.
Gök de artık bir vatandır.
Yurt uğruna konan candır,
Havacıya adı şandır,
Başka destan yazılmasın.
Filo filo
kutsal, iri,
Bazen uçar,
dönmez geri.
Gök kubbedir
türbeler,
Yere mezar
kazılmasın.
Hüseyin KALABA
|
GÜZEL SÖZLER
· Gelecek
göklerdedir.
· Göklerine sahip
çıkamayan uluslar bağımsız olamazlar.
Hiç yorum yok: